“Ne islerin var idi Sis dagi baslarinda
Nedir basima gelen gencecük yaslarumda
Gencecük yaslarumda oyyyy
Yunuslar dizi dizi asar Karadenizi
Yalvariyom mevlama ayirma ikimizi”
Karadenizliler denilince espri anlayışları, hırçın denize ve zorlu iklim koşullarına karşı verdikleri mücadeleleri akla gelir. Karadeniz insanın o bitip tükenmeyen enerjisi türkülerine yansımıştır. Son derece hareketli, insanın içini kıpır kıpır eden horonları cana can katar. İnsanın olduğu yerde elbette acı da vardır, hüzünde vardır, ayrılıklarda vardır. Hareketli türküleri ve mizah anlayışı ile bilinen Karadeniz insanı, uzun hava da söylemiştir, ki buna “yol havası” denir.
Yol havaları hakkında bilgi vermeden önce türkülerin ritmik özelliklerine göre sınıflandırılmasına kısaca bakacaksak olursak; türküler ritmik yapılarına göre, uzun hava ve kırık havalar olmak üzere ikiye ayrılır. Bu genel başlık altında ifade edilen türküler söyleyiş biçimine göre çeşitli yörelerde farklılıklar taşır. Uzun havalar, kırık hava olarak ifade edilen türe göre icrası bakımdan belli bir ritmik yapısı olmadığı için daha zordur. Çok çeşitli konularda söylenen uzun havalar yurdun farklı bölgelerinde farklı isimler alırlar. İç Anadolu bölgesinde Bozlak, Ege’de Gurbet havaları gibi.
Yol havaları, Doğu Karadeniz içinde yer alan Trabzon, Giresun, Rize gibi illerde ve bu illeri çevreleyen yörelerde çok yaygın, serbest ritmli söylenen bir kalıp ezgiyi ifade eder. Halk arasında “Yayla havası” olarak da adlandırılır. Bahar ayı geldiğinde yaylaya çıkmakta olan halk, yayla yolu boyunca coşkusunu çeşitli eğlencelerle gösterir, ki yaylaya çıkma coşkusunu en güzel ifade eden bu Yol havaları’dır. Bunlar çoğunlukla, kemençe eşliğinde çalınır. Kimi zaman zurna ve kavalla da okunur. Sözel seslendirmede konuşurcasına söylenmektedir. Aşk, doğa vb. konularını içerir.
“Ah yaz gelende açti da Maçkanın yayları
Garip dağlar oy dağlar
Kalk gidelim seninle yayları gezmeye
Oy oy oy ey ey güzelim ey dağlar oy oy
Ahada gene geldi yayla zamanlari
Kuş konar çalilara oy dağlar oy
Yaylalar güneşliydi da bakamadım dağlara
Oy oy oy ey ey güzelim oy dağlar oy oy”